Boşanma davası eşlerin boşanma sebeplerinden en az birini ileri sürerek açtığı davadır.Türk Medeni Kanunu’nda boşanmanın sebepleri sayılmıştır.Ve boşanma davaları ancak bu sebeplere dayanılarak açılabilir. Hakim ilk olarak davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına,geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve en önemlisi çocukların yüksek yararına yönelik gerekli tedbirleri alır.
Boşanma sebepleri genel bilinen şiddetli geçimsizlik,mizaç uyuşmazlığı,hakaret,şiddet,güven sarsıcı davranışlar, evlilik yükümlülüklerini karı koca olarak yerine getirmeme olabileceği gibi zina,onur kırıcı davranış, suç işleme,haysiyetsiz hayat sürme, alkol, akıl hastalığı gibi bir çok sebep sayılabilir. Boşanma davasında eşlerin bilfiil mahkeme salonunda olmaları gereklidir. Vekaletle evlenme olmayacağı gibi boşanma da olmaz. Ayrıca vekaletnamelerde diğer genel vekaletlerden farklı mutlaka fotoğraflı olmalıdır.
Boşanmadan önce evden ayrılmak suç mu?
Bu çok gelen bir sorudur. Eşler, diğerini evi terk edersen seni şikayet ederim, evde oturmak zorundasın gibi sebeplerle tehdit etmektedir. Her ne kadar karı kocanın birlikte aynı evde yaşaması beklense de boşanma davası açılmadan önce evden ayrılmak sorun değildir. Boşanma arefesinde bu tarz davranışlar normaldir. Boşanmaya karar verilmiş ise veya bir taraf niyet etmiş is eve dava açmaya karar vermiş ise dava açmadan evden ayrılabilir. Anlaşamayan iki eşin aynı evde boşanma gerçekleşinceye kadar yaşaması beklenmez. Hele ki günümüzde 2 yıla kadar süren dava süreçleri göz önüne alındığında bu beklenti hayatın olağan akışına aykırıdır. Ancak evden ayrılmak akabinde boşanma davası açmamak ve 6 ay boyunca ev dönmemek makul gerekçe yoksa kesinlikle kusurlu davranış sayılır.
Boşanma davalarında hakim hangi olgulara göre karar verir?
Hakim tarafların yasal süresi içinde sundukları beyan,belge ve delillere göre karar vermekle birlikte temelde nihai kararını vicdani kanaatine göre verir.
Boşanma davalarında eşinize yemin teklifinde bulunamazsınız ve iddialara ilişkin soyut ikrarınız hakimi karar verme noktasında bağlamaz.
Boşanma davalarında yargılama ne kadar sürer?
Süre sorularına mevcut yargılama süreçleri dikkate alındığında net bir cevap vermek mümkün değildir. Çekişmeli boşanma davaları ilk derece mahkemelerinde günümüzde 1.5 yıla yakın sürmektedir, akabinde başlayan istinaf sürecini de eklersek genel olarak 2 hatta 2.5 yılı bulmaktadır. Kişisel sebeplerle, hastalık mazeret izni gibi hakimin duruşmalara katılmaması, bilirkişi raporlarının geç gelmesi,müzekkere cevaplarının beklenmesi gibi birçok sebepten bu süreler uzayabilir. Ancak, profesyonel destek alarak karaların ve evrakların titizlikle incelenmesi, mahkemece verilen kararların süratle takibi ile yargılamanın en kısa sürede sonuçlanması sağlanabilmektedir.
Boşanma davasını kimin açtığı yada ilk açan olmanın davanın gidişatı açısından herhangi bir avantajı toplumdaki kanaatin aksine kesinlikle yoktur.Eşlerden birinin açtığı davaya karşı diğer eş isterse davaya karşı dava açma hakkına sahiptir.Önemli olan davada tarafların iddialarını hukuka uygun delillerle ispatlamıştır. Profesyonel destek almayan eşlerin ispat ile çoğu zaman hukuka uygun olmayan hak ihlalleri yaptığına hatta bu yüzden ceza almaya kadar uzayan süreçlere gittikleri görülmektedir. Bu yüzden hayatın olağan akışında herkesin bildiği basit olarak gözüken boşanma davalarında haklı iken haksız duruma düşmemek açısından mutlaka hukuki destek alınmasını tavsiye ediyorum.
Psikolojik üstünlüğü ele geçirmek, savunmada değil taarruzda olmak kanaatimce size daha sakin düşünmeye itecek ve daha sağlıklı karar alabilmenizi sağlayacaktır. Bu süreç maalesef tek başına yürütüldüğünde zaten psikolojik etkisi olan boşanma sürecinde olan taraf, kendini sürekli savunma halinde buluyor ve yanlışlıklar yapabiliyor. Bu yüzden avukat desteği almanız daha verimli ve sağlıklı bir süreç geçirmenize yardımcı olacaktır.
Whatsapp mesajları, sms mesajları, facebook, instagram gibi sosyal medya görüntüleri delil olarak kullanılabilir mi?
Boşanmak isteyen taraf, mahkemeye hukuka uygun deliller sunmak zorundadır. Hukuki yardım almayan tarafların çoğu zaman bir anlık öfke ve kızgınlık ile hukuka aykırı deliller sunması halinde bunlar mahkeme tarafından hükme esas alınmayacaktır.Bunun yanında şartları dahilinde sunduğunuz ve hukuka aykırı şekilde elde edilmiş delillerden dolayı hakkınızda suç duyurusunda bulunulması ve ceza davası açılmasına neden olabilirsiniz.
Eşinden fiziksel şiddet gören eş nasıl bir yol izlemelidir?
Şayet eşinizden evlilik birliği içerisinde fiziksel şiddet gördüyseniz ve bunu açacağınız boşanma davasında neden olarak ileri sürecekseniz bir darp raporunu delil olarak ileri süremeniz gerekecektir. Tabii olmaması halinde şahitlerle de ispat denenmektedir. Yüksek mahkeme kararlarına göre eşe fiziksel şiddet başta olmak üzere, psikolojik ve ekonomik şiddet uygulayan tarafın daha kusurlu olduğu kabul edilmektedir.
Boşanmada müşterek çocuk veya çocukların velayeti kimde kalacaktır?
Velayet kural olarak çocuğun yaşam güvenliğine ilişkin bir husustur.Bu güvence temel ihtiyaçlarından tutun, barınma, sağlık, yeme, içme, giyinme, eğitim gibi bir çok güvencesini içermektedir. Dolayısıyla göz önünde tutulacak tek esas vardır ki o da çocuğun yüksek yararıdır. Hakim tarafından müşterek çocuğun kimde kalacağı kararı verilirken çocuğun bedeni, fikri, ahlaki ve sosyal yönden gelişimi dikkate alınır ve anne ile baba dikkatlice dinlenir. Hatta yeterli idrak gücüne sahip ise müşterek çocukta dinlenerek görüşü alınır. Yargılamalarımızda genel eğilim 0-12 yaş arası çocukların velayetinin anneye verilmesi yönünde ise de annenin çocuğa bakamayacak durumda olması, yüz kızartıcı bir suç işlediği, akıl hastası olması, şiddet uygulaması veya uygunsuz bir hayat yaşadığı gibi nedenlerle velayetin 0 yaş olsa dahi babaya verilmesinde de bir engel yoktur.
Annenin gelirinin olmaması veya bir tarafın gelirinin diğer tarafa oranla düşük olması yada hiç olmaması,çocuğun velayetinin başlı başına diğerine verilmesini gerektirmez.geliri olan tarafından iştirak nafakası ve diğer tedbirler alınır ve hakimin çocuk yararına uygun gördüğü tarafa geliri olmasa dahi verilebilir.
Boşanma sürecinde ortak konut kime kalır?
Boşanma döneminde tapunun kime ait olduğunun bir önemi yoktur.Öncelikle hakim boşanma gerçekleşene dek eşlerden yüksek yarar korunması gereken taraf açısından geçici te gereği aksine sözleşme yapılmadıkça evliliklerde edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanacağı kabul edilmiştir. Yani evlilik birliği içerisinde edinilmiş mallar eşler arasında ortak bölünür.
Mirasla intikal eden mallarda diğer eşin hakkı varmıdır?
Eşlerden birine miras kalan mal,eşin kişisel malıdır yani mal paylaşımı içinde miras kalan mallar eşler arasında paylaşılmaz.Miras kime kaldıysa sadece o eşe ait olur.Hatta bu miras kalan bir taşınmaz is eve satışı yapılarak evlilik birliği içerisinde başka bir mülk alındıysa bu alımın o yol ile gerçekleştiği ispatlanarak yeni malda miras kabul edilir.Miras kalan bir para ise yine bu para ile alınan satılan mallar miras kalan eşe aittir ortak sayılmaz. Kişisel mallar miras kalan mallar dahil olmak üzere paylaşılamaz.
Her türlü hukuki destek için bana ulaşabilirsiniz.
